“Doğruları mı öğreticez? Kime göre? Neye göre? Hı? Aklına takılanı sormayanı yakarım. Ders mers derdimiz yok burda bizim, çizelgeye ders yazmışlar. O zaman buradaki tabirle yanıt verim; ilk dersimiz, kimsenin buradan alınacak derse ihtiyacı olmadığı…”
Son
Ders: Aşk ve Üniversite filminde, karşımıza akademisyen olarak çıkan Ferhan
Şensoy böyle sesleniyordu öğrencilerine. felsefespri’ye bir malzeme çıkarmalı
buradan dedim, düşündüm, düşümdüm ve buldum : “her şey bir şeye göre bir
şeydir”
Mutlak
olmayan, göreli; Türk Dil Kurumu’na göre de “bir şeye göre olan, varlığı başka
bir şeyin varlığına bağlı olan, kesin olmayıp kişiden kişiye, zamandan zamana,
yerden yere değişebilen” durumları incelemenin zamanı gelmişti.
Zaman
mı?
Zaman
algısının göreliliği ile başlayalım: Kapı
çalınır, kadın kapıyı açar. Eşikte bir salyangoz durmaktadır. Kadın etrafa
bakınır, salyangozu alıp bahçeye fırlatır ve kapıyı kapar. İki hafta sonra gene
kapı çalınır, kadın kapıyı açar ve salyangoz yine kapıdadır. Salyangoz: “Ben
bunları hak edecek ne yaptım?” Kadın büyük ihtimalle Salyangoz’dan özür
dileyecek ve “lütfen beni affet!” diyecektir. Salyangoz’un eve gidip düşünmesi
gerekecek ve kadın aylarca vicdan azabı çekecektir. İnsanların salyangozlara
nasıl davranacağını öğrenmeleri gerekiyor.
İnsan
mı?
Günümüz
insanı her konuda haklıdır; her zaman her şeyi de bilmiştir. Sürekli "sen
öyle san" çıkışına maruz kaldığımız olur, olacaktır da… Pat: Hey, Mike! Çevreyolundayım ve seni
yeni cep telefonumla arıyorum. Mike: Aman dikkat et, Pat. Daha demin radyoda
kaçığın tekinin çevreyolunda ters yönde gittiğini duyurdular. Pat: Kaçığın teki
mi? Yahu çevreyolunda yüzlercesi var!
Ters
giden bir şeyler mi?
2012
yılında Dünya'nın en büyük karikatürünü çizmiş olan Erdil Yaşaroğlu’nun,
karikatürlerinde sıkça karşılaştığımız şeyler. Şey yani. E, şey işte!
Çok
güldük, çok şey öğrendik. Açıkçası durmak gibi bir niyetimiz de yok. Çünkü elimizde
başka bilgiler var:
Karıncalar,
canlılar dünyasını üçe ayırır: Birincisi: Aslan, Kaplan, Kurt ve Piton gibi
uysal, zararsız hayvanlar… İkincisi: Tavuk, kaz, ördek gibi yırtıcı, gagalayıcı
hayvanlar… Üçüncüsü: İnsanlar ve Karıncayiyengiller gibi eli kanlı diktatörler…
Yok devenin makyaj takımı...
Süper gerçekten.
YanıtlaSilNereden baktığın ve neyi gördüğün önemlidir.
Sevgilerimle...
Sevginle büyüdük Heyyfi :))
YanıtlaSilGeldin, güzel oldu buralar; yorum ile can kattın.
Karıncaların ayrımını pek haklı buldum doğrusu, adı geçen filmi de izlemeli diye düşündüm. hala vizyonda mı bilgim yok ancak, biraz araştırıp internetten bulmaya çalışmalıyım sanırım, ya da artık yurda dönünce izleyebilirim.
YanıtlaSilBir post'un altındaki yorumda adına rastlayıp, bloguna denk gelmiş olmak hoş; güzel paylaşımlara.
Merhaba bu arada, ben Luna.
Filmi çok beğenmedim ama izlenmeli diye düşünüyorum. Yurda dönünce mutlaka izle :)
Silİyi ki o post'un altına yorum bırakmışım. Yoksa kim bilir ne zaman nerede!
İyi ki bloguma uğramışsın da buraya gelme fırsatı doğdu. Platon'un kolunda ornitorenk'le bara yaptığı ziyaretten bu yana, iyi felsefe esprilerini özlemiştim. Çok keyifli, beynine sağlık.
YanıtlaSilGörelilik üzerine, çok hoşuma giden 2 Çin özdeyişini paylaşmak isterim:
- Kurbağa, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanır.
- Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.
(Çinliler de kafayı kuyuyla bozmuşlar)
Diğer yazılarını da okumak için sabırsızım. Kolay gelsin...
Sevgilerimle,
İzninizle önce reklamlar: Sırt çantanızdan çıkanları herkes görmeli, dağları, gölleri... İyi ki uğramışım.
Sil---
-Platon bir gün kolunda bir ornitorenkle bara girer
-Nietzsche öldü bir hipopotam olarak yeniden doğdu
-Aristoteles ile bir karıncayiyen washington'a gider
Harvard'lı iki kaçığın(Thomas Cathcart & Daniel Klein) macerası böyleydi. Peki ya bizim maceramız; işte o da burada başladı.
---
Kuyumuz derin ipimiz de uzun. Emeğimize sağlık. Hep bizimle kalın.
F.Şensoy un zekasını oldum olası severim takdir ederim:)) ama senin bulduğun da “her şey bir şeye göre bir şeydir” tam oturmuş bunun üzerine:))
YanıtlaSilŞensoy bambaşka zaten, varlığı bile ilham kaynağı görüyorsun. Aziz Nesin de var :)) (işte birkaç sonraki gönderi için ipucu)
Silne guzel bir paylasim bloguna denk geldigime sevindim dogrusu farkli bakis acilarina ihtiyacimiz var:) keyifle blogunu takibe aliyorum bende beklerim bloguma sevgilerimle:)
YanıtlaSilÖvgü dolu sözleriniz için teşekkürler. Haklısınız, farklılıklara ihtiyacımız var. :))
SilSüslü püslü bir dünya sizinkisi...
YanıtlaSilHoş geldiniz! :))
En güzel yorum da makinistten gelmiş :D
YanıtlaSilHerkes bir yudum alsın :))
Sil